Fransız Devrimi’ne Giriş Fransız Devrimi, yalnızca bir ulusun siyasi yapısını değiştiren bir hareket değil, aynı zamanda modern demokrasinin temellerini atan bir dönüm noktasıdır. Eric Hobsbawm’a göre modern dünyanın tarihsel süreci iki olay ile başlamıştır, İngiltere’de ortaya çıkan Endüstri Devrimi ve Fransa’da ortaya çıkan Fransız Devrimi. (Hobsbawm, 1962) Devrimin ortaya çıkışı, Fransa’nın içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlarla yakından ilişkilidir. 18. yüzyılın sonlarında Fransa, ekonomik, toplumsal ve siyasi bir kriz içerisindeydi. Mutlak monarşi, halkın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktı ve Kral XVI. Louis’in yetersiz liderliği devleti zayıflatıyordu. Toplum, vergiden muaf tutulan din adamları ve soylular ile vergiler altında ezilen üçüncü sınıf (halk) arasında keskin bir ayrışmaya sahipti. Amerikan Devrimi’ne verilen mali destek ve 7 Yıl Savaşları, devleti mali bir krizin eşiğine getirmişti. Tarımsal üretimdeki düşüşle birleşen kıtl...
Urla’nın bağ yolları, sonbahar güneşinde altın gibi parıldıyordu. Rüzgar, üzüm asmalarının arasında yavaşça esiyorken, Bağdatlı Konağı her zamanki gibi sessizdi. Ta ki, o sabah, bağın ortasında kurulu performans sergisine giden çalışanlar, kanla ıslanmış yedi ceset bulana kadar. Cesetler, geometrik bir düzende yerleştirilmişti; yere serilen bembeyaz örtülerin üstüne her bir vücudun dikkatle yerleştirildiği görülüyordu. Her bir cesedin soldan yedinci parmağı cerrahi bir hassasiyetle kesilmişti. Parmaklar ortalıkta yoktu. Kurbanlardan biri, bağın sahibi Ahmet Nergis idi. Geri kalanı ise bağda çalışan genç işçilerdi. Olay yerine gelen başkomiser Toprak Korkmaz ve yardımcısı Yusuf ile defa böyle bir katliama şahit oluyorlardı. Kurbanların yüzlerinde hiçbir ifade yoktu, hepsinin yüzüne kırmızı bir boyayla “7” yazılmış, gözleri kapalıydı. Hepsi o kadar zarifçe ölmüş gözüküyordu ki… Tuvaller ve Taşlar Soruşturma ilerledikçe bu cinayetlerin rastgele olmadığı ortaya çıktı. Kurbanların hepsi...